Cins
Arı LGBTT Topluluğu olarak, İTÜ'de toplumsal cinsiyet kavramını tartışmaya açarak, eşcinsel varlığını görünür kılmak, örgütlenebilmek, sosyal aktivitelerde bulunmak, deneyim ve bilgi paylaşmak adına tüm üniversite bileşenlerine açık etkinlikler düzenleyerek bu baskı ortamını hafifletmek niyetindeyiz.

6 Mayıs 2011 Cuma

"Annemi Öldürdüm" Film Gösterimi

17.Taşkışla Şenliği kapsamında,Cins Arı olarak 12 Mayıs Perşembe günü saat 14.00-16.00 arasında 'J'ai Tué Ma Mère' filminin gösterimini yapıyoruz. Herkesi bekleriz.

18 Nisan 2011 Pazartesi

2. Heteroseksizm Eleştirisi Günleri

 İTÜ Cins Arı  II.Heteroseksizm Eleştirisi Günleri


II. HETEROSEKSİZM ELEŞTİRİSİ GÜNLERİ

Bizler İTÜ Kadının Atölyesi ve İTÜ Cins Arı LGBTT Topluluğu olarak;  kendi deneyimlerimizden yola çıkarak; toplumun her alanında karşımıza çıkan “norm” ları tartışmaya açmak ve toplumun beklentileriyle örtüşmediğimiz noktalarda üzerimizde hissettiğimiz baskıyı görünür kılmak istiyoruz. 
Geçen sene İTÜ’de toplumsal cinsiyet kavramını tartışmaya açarak, lezbiyen gey biseksüel travesti transseksüel varlığını görünür kılmak, örgütlenebilmek, sosyal aktivitelerde bulunmak, deneyim ve bilgi paylaşmak adına herkese açık etkinlikler düzenleyerek bu baskı ortamını hafifletmek niyetiyle ilk kez yaptığımız “TOPLUMSAL CİNSİYETÇİLİĞE VE HETEROSEKSİZME BAKIŞ” etkinlikleri bize çok iyi geldi.  Yalnız olmadığımızı ve öteki olmanın bizi “görünmez” kıl(a)maması gerektiğini fark ettirdi. 
26-29 Nisan 2011 tarihlerinde Toplumsal cinsiyetçiliği ve heteroseksizmi sorgulamayı amaçladığımız "II. HETEROSEKSİZM ELEŞTİRİSİ GÜNLERİ" adlı etkinliğimize,  bizlere destek vermek üzere herkesi bekliyoruz.


26 NİSAN SALI

12.00 – İTÜ 75. Yıl Öğrenci Merkezi
Balonlu Açılış – Rengarenk, sloganlı balonlarımızla yemekhaneyi şenlendiriyoruz!

14.00 – Mustafa İnan Kütüphanesi Önündeki Çimenler
Yerim Homofobini Pikniği – Çeşitli üniversitelerden LGBTT öğrenciler olarak bir araya gelip, tanışıyor, oyunlar eşliğinde söyleşiyor, eğlenerek dayanışıyoruz.
                                                                                                                      
19.00 – KSB Küçük Salon

Voltrans Trans Erkek İnisiyatifi  “Kimyam Tenime Uymuyor” Gösterimi ve Söyleşi

27 NİSAN ÇARŞAMBA

Panel – KSB Havuz Binası Multimedya Salonu

1. Oturum – 17:30-18:45
Heteroseksizm ve Cinsellik Cinsellik nedir? Heteroseksizm cinselliği nasıl kurgular, bu kurgu doğru mudur? Bizi nasıl baskılar?

2. Oturum – 19.00-20:30
HIV-AIDS HIV/AIDS hakkında temel bilgilendirme ve ön yargılardan kaynaklı yanlış bildiklerimiz (Pozitif Yaşam Derneği)

                  İncinebilir Gruplarda HIV’in Önlenmesi (AIDS'le Savaşım Derneği)                              

28 NİSAN PERŞEMBE

İTÜ'de Homofobi Karşıtı Buluşma

18.00-20.00 – KSB Havuz Binası Multimedya Salonu
International Lesbian and Gay Cultural Network (ILGCN )

"Belarus Rainbows Under Siege” on the human rights barricades in the last dictatorship in Eastern Europe," - Slava Bortnik

“Greek Sappho, Swedish lesbian songs and a Dutch gay theater” ve “Rainbow Culture vs. Homophobia” - Bill Schiller

Swedish singer, song-writer and musician * Peter “Sexodus” Fröberg (Stockholm); Rainbow Music Against Homophobia


Award ceremony for ILGCN/Paradise Press London “Sappho in Paradise” award (for outstanding literary and publishing contribution to LGBT culture) to Kaos, Turkey.

20.00-22:00 – KSB Havuz Binası Multimedya Salonu
Edebi Edepsiz Okuma LBT ve Heteroseksüel olmak üzere kadına dair öyküler.

29 NİSAN CUMA

17.30-19.00 – KSB 21 No’lu Salon                                                                                                                                                                                                                                                          
Gökkuşağı Belgeseli Belgesel gösterimi ve belgeseli hazırlayanlarla söyleşi
                                                                                      
19.30-23.30 – KSB 21 No’lu Salon
Film Gösterimleri: Kalp Atışları(Les Amours Imaginaires)

                           Mambo Italiano

5 Mart 2011 Cumartesi

Film Gösterimi - Tillsammans(Birlikte)


2. Dönemde Tillsammans(Birlikte) filmiyle tekrar buluşuyoruz. Film öncesinde kısa bir tanışma gerçekleştireceğiz ve sonrasında da film hakkındaki izlenimlerimizi paylaşıp değerlendirmede bulunacağız.


Tillsammans(Birlikte)
Yazan & Yöneten: Lucas Moodysson
Yapım: 2000, İsveç, 106 dk.
Elisabeth kocası Rolf'ten sıkılır ve valizlerini toplayıp çocukları da yanına alarak erkek kardeşi Göran'ın yanına gider. Sene 1975'tir, Göran "Tillsammans"(Birlikte) denen bir komünde yaşamaktadır. Burası filmin büyük bir kısmının geçtiği yerdir ve yanlızca bu geniş ailenin üyelerinin değil birkaç kişinin daha etkilendiği olayların gerçekleştiği yerdir.

KSB Küçük Salon
11 Mart Cuma - 18:00
İTÜ Cins Arı Lezbiyen Gey Biseksüel Travesti Transseksüel Öğrenci Topluluğu

31 Ekim 2010 Pazar

Film Gösterimi//Serseri Mayınlar

Yönetmen : Ferzan Özpetek
Senaryo : Ivan Cotroneo , Ferzan Özpetek
Yapım : 2010, İtalya , 110 dk.

Oyuncular

Riccardo Scamarcio (Tommaso) , Nicole Grimaudo (Alba) , Alessandro Preziosi (Antonio) , Lunetta Savino (Stefania) , Ennio Fantastichini (Vincenzo)

“Serseri Mayınlar”, makarna üreticisi bir İtalyan ailesinin geleneksel ve ahlaki kalıpların dışına çıkan çocuklarının, ne yöne gideceği kestirilemeyen öykülerini anlatıyor.

Ferzan Özpetek, bu öykülerin iç-içe geçirdiği büyülü bir zamanın içine çektiği izleyiciyi, oyuncularının yarattığı duygu denizindeki gel-gitlerle baş başa bırakıyor… Ünlü yönetmenin iki arkadaşının başına gelen gerçek bir olaydan esinlenerek yazdığı “Serseri Mayınlar”da, İtalya’nın ünlü oyuncularından Riccardo Scamarcio ve Alessandro Preziosi başrolü oynuyorlar.

Cins Arı Tanışma Çayı

31 Mayıs 2010 Pazartesi

İTÜ Asırlardır Homofobik




Üniversitelerde yaşanan şeyler ülkenin her hangi bir ücra köşesinde yaşanılanlardan maalesef çok da farklı olamayabiliyor. Toplumun, eğitim sisteminin ya da ailenin bize kattıklarıyla oluşan ortak algı her yerde kendini bir şekilde gösteriyor. Belki rengi biraz değişiyor gibi olsa da çoğu zaman fotoğrafın niteliği aynı.

Kendilerini  ‘abazan’ olarak tanımlayan bir erkek grubunun yaptığı  “Geleneksel Vadi Yürüyüşü “ , kadından mühendis mi olurmuş söylemleri, stajlarda ya da projelerde kadın işi erkek işi ayrımı yapan hocaları, kantinlerinde ve internet sitelerinde  bir erkeğe kaç gram kız düştüğünün hesaplarının yapıldığı ve bu sözüm ona esprilerin bir içecek firmasının acı gerçekler adlı reklam panolarının asılı olduğu  ve tüm bunlarla birlikte  “İTÜ Asırlardır Çağdaş” sloganıyla övünen İTÜ’de ülkede yükselen homofobi ve transfobi içerikli söylem ve tartışmaların yansımaları da bu minvalin çok dışına taşamadı. Zaten hali hazırda var olan şiddet ve baskı ortamını daha da kuvvetlendirmeye yönelik hiç bir çaba asla esirgenmedi. Üniversiteyi eğitim ortamı sağlamanın yanı sıra özgür bir tartışma ortamı ve her türlü kimlik ve yönelimin buluştuğu bir kamusal alan olarak da hayal eden insanlar tarafından kampüste bir tartışma başlatabilmek belki de sadece var olabilme çabası adına çok kısıtlı bir alana birkaç stencil yapıldı. Bu stencillarda el ele tutuşan kadınlar, erkekler ve “Ayşe Fatma’yı seviyor” , “Ahmet Mehmet’i seviyor” gibi sevginin dillendirildiği ya da “Homofobiye Hayır De” gibi çağrıların bulunduğu yazılar vardı. Ancak toplumun dayattığı normlara uymayana duyulan rahatsızlık bir grup öğrenci de hemen kendini gösterdi ve ertesi gün tüm yazılar silindi ve yerlerine “Ahlaksızlığa Hayır” yazıldı. Kendilerini “İTÜ’lü Müslüman Öğrenciler” diye tanımlayan bir grup yemekhanede bildiri dağıtarak kendi deyimleriyle –Rab’imizin yasakladığı iğrenç bir fiil olan eşcinsellik gibi sapkınlığa karşı-bir müslümanın yapması gereken şeyi yaptılar. Kendi inanç ve dini yorumlarını merkeze yerleştirip oradan egemen bir söylem üretmeye çalışan bu grup bildirilerinde cinsiyetin tercihi değil verili olduğundan, bizlerin eşcinselliği bulaştırmaya çalışan sapkın lobiciler olduğumuzdan ve Allahın emirlerine karşı geldiğimizden bahsediyor ve daha öncelerde de olduğu gibi bizlerden bunların hesabının ne pahasına olursa olsun, bedeli her ne olursa olsun sorulacağından bahsediyordu. Bireyleri düşünsel ve fiziksel olarak baskılayan, kimliklerini varoluşlarını inkâra sevkeden, bireyin kendisiyle barışık yaşamasına engel olan, nefret cinayetleriyle kendini vahşice görünür kılan sözüm ona ahlakçılarla aynı zihniyeti taşıyan, yemekhane de kadınlara söz hakkı verirseniz ahlaksızlık alır başını gider diye bağırabilen bu zihniyet tarafından pervasızca hedef haline getirildik. 

Ben böyle bir kampüste yaşıyorum, orada yaşanan her türlü olay benim yaşantıma dair bir ipucu aslında. Yaptığımız her eylemin, her sözün sorumluluğu yapan kişiye aittir ve onu bağlar fakat geri dönüşümü herkesedir. Yaşanan bunca şeye söylenecek sözümüz tabii ki vardı ve söylemeden geri durulamazdı.  Bu yüzden İTÜ kadının Atölyesi çatısı altında bir araya gelerek LGBTT Çalışma Grubu kurduk ve tartışmanın düzlemini değiştirecek, eşcinsel varlığını görünür kılacak, deneyim ve bilgi paylaşımının oluşabileceği eylemlilikler yapma kararı aldık. İTÜ’de toplumsal cinsiyet kavramını tartışmaya açarak bu baskı ortamını hafifletmek niyetiyle “Toplumsal Cinsiyetçilik ve Heteroseksizm Eleştiri Günleri” düzenledik. Bu etkinlik kapsamında 4-5-6 Mayıs tarihleri boyunca çeşitli etkinlikler yaptık.

4 Mayıs Salı günü ellerimizde İTÜ Asırlardır Homofobik,  Ayşe Fatma’yı seviyor, Aşk ölmez, Ayrımcılık öldürür, Homofobi bir hastalıktır gibi sloganların yazdığı uçan balonlarımızla yemekhaneye giderek şarkılar eşliğinde insanları etkinliklerimize davet ettik, bildiri dağıttık ve destek istedik. Afişlerimiz sürekli panolardan yırtılıyor ya da kaldırılıyordu bizde çözümü uçan balonlarla afişlerimizi yemekhane de uçurmakta bulduk. Oldukça renkli ve keyifli bu çağrı aslında bir çeşit eylemdi ve böylesi eğlenceyle kurgulanmış bu eyleme insanların iştirak etmesi kaçınılmaz oldu. Akşamın da ise Beyaz atlı prens boşuna gelme ve yürüyoruz adlı filmlerin gösterimini yaptık.

5 Mayıs Çarşamba günü ise yaptığımız söyleşi de; Seven Kaptan ( Psikiyatrist- CETAD) : Cinsel Yönelimler ve Homofobi, Yasemin Öz (Avukat- Amargi Kadın Kooperatifi): Ataerkilliğin feminizm ve LGBTT hareketi bağlamında incelenmesi Cihan Hüroğlu (lambdaİstanbul LGBTT Dayanışma Derneği):Üniversite ve Heteroseksizm üzerine konuştular. Katılımcılar sorduğu sorular ve yorumlarla söyleşiye etkin bir katılım halindeydi ve gelen sorular ve yorumlardan aslında bu konularda ne denli az şey bildiğimiz ve paylaşmaya öğrenmeye ihtiyaç duyduğumuz anlaşılıyordu.

 6 Mayıs Perşembe günü ise Amargi Kadın Kooperatifi, Lambdaİstanbul LGBTT Dayanışma Derneği, Bilgi Üniversitesi TOG Öğrenci Kulübü, Boğaziçi Üniversitesi Lubunya LGBTT Topluluğu, Galatasaray Üniversitesi, Sabancı Üniversitesi Cins kulüp ve İTÜ Kadının Atölyesi ve İTÜ'lü öğrencilerin katılımıyla  çimenlerde “Üniversitelerde Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları ve Örgütlenme Deneyimleri” üzerine bir sohbet gerçekleştirdik. Bu sohbet sonucu üniversitelerdeki LGBTT örgütleri, Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Kulüpleri arasında bilgi ve deneyim paylaşımına vesile olabilecek bir haberleşme grubu kurmaya karar verdik. Tüm bu etkinlikler boyunca Serpil Odabaşı’nın Kat(i)li Mübah adlı resim sergisi gösterimdeydi. Yemekhane ve kantin gibi kamusal alanlarda çok zayıfta olsa bir tartışma yaratmayı ve görünür olmayı başardığımız düşüncesindeyim.

Üniversitelerin yaşayan yerler olduğunu düşünüyorsak burada ki sorunları, tek tek her bireyini ve barındırdığı her fikri de önemsemek durumundayız. Çok yavaş ve bazen de yıpratıcı olduğu muhakkak ama çabalarsak bazı şeyler, bazı zihinler değişme potansiyeli barındırıyor. Ben Asırlardır Homofobik olduğunu iliklerime kadar hissettiğim İTÜ’de bile buna inanmaya devam ediyorum. İlerleyen zamanlarda da yaptığımız etkinlik ve hak arayışımızla kampüste olmaya devam edeceğiz.

Şehri Karayel